6 Mayıs 2010 Perşembe

ACCOUNTABLE VS RESPONSIBLE

Tamam, kızmayın İngilizce sözcükler bunlar, ama gelin biraz inceleyelim.
Responsible deyince herkes anlıyor ama ikincisi o kadar kolay değil. Sözlüklere sonradan giren uydurulmuş ( kötü anlamda değil bu uydurma betimlemesi) bir sözcük. Birincisinden ne farkı var? Kaynaklar farklı açıklamalar veriyor. Acar Baltaş "işi ve sorumluluğu yüklenmek" derken Smallwood daha ayrıntılı giriyor, yapılan işin bir standartı olmalı , sonra bunun ölçümü olmalı , bunların sonuçları olmalı diyor. Tüm bunlardan sorumlu olmayı kastediyor.
Benim yorumum bunların paralelinde; sorumluluk verilebilir ama alma işini accountable kişiler yapıyorlar. Yani bir işin ortaya konulmasından sonra o işin yürütülme ve bitirme sürecini de ele alan ve tüm aşamaların ( görme,varlığını üstlenme ( kabullenme)karar, idare, uygulama) sonuçlarını ve tabi sorumluluğu da üstlenen kişi oluyor. Açıklama , rapor verme ve neticesinde karşılaşılan durumların etkilerini göğüsleme de bunun içinde.
Bence güzel dilimizde bunun karşılığı "üstlenme" olmalı.
"Eline taşın altına sokanlar" nasıl?

Bu arada , yeniliderlik blogumu gördünüz mü?
http://yeniliderlik.blogspot.com

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Tekrar Merhaba

İnsan Kaynakları hakında yazılarıma tekrar başlıyorum

24 Ağustos 2009 Pazartesi

ABRA KADABRA

Bu sözün ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Kökeni aramaic ( bu dile aramice deniyor ama böyle demek doğru mudur bilmem)dilinden geliyor bu sözcüğün. Bu dil gittikçe azalan ve kaybolmaya yüz tutan bir dil. Ortadoğuda yıllardan beri konuşulduğunu, hatta ülkemizde bile konuşulduğunu yazıyor wikipeida. Bu vesileyle Bağdat ofis görevlimiz( 80 li yıllar) Abu- Dhaniyi anımsadım. O da "asyrian"lı olduğunu söylerdi. Aramaic dil asyrianların diliymiş.
Bu sözlerin kullanıma girmesi ünlü sihirbaz Houdini sayesinde olmuş, kendisi olağandışı hareketlerini yapmadan önce bu sözleri kullanırmış.
"abera ca dabera" nın anlamı "ben konuştukça yaratırım" demek. Biraz daha açacak olursak benim sözlerim bir şeyleri ortaya çıkarır, benim konuşmam bazı şeylere neden olur demek.
Gerçekte sihirli bir söz yok, tüm sözcükler sihirli , tüm sözcükler ağızdan çıktığında bir şeylerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
"Ağzından çıkanı kulağın" duysun sözünü belki "ağzından çıkanı beynin duysun" şeklinde değiştirmek daha yerinde olur .
Beyin burada anahtar rol oynuyor , ama bizim beynimiz tabi.
"Dervişin fikri neyse zikri odur" ise bu konuda ne yapmamız gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Düşüncelerimiz aslında kelimeleri şekillendiriyor. Sonucu söylediklerimizle biz yaratıyoruz, Kelimelerimiz yaratıyor, kelimeleri, ise beynimiz seçiyor. Düşüncelerimizi düzelttiğimiz , olumladığımız zaman kelimeler de hedefe hareket eden ok olarak dilden çıkıyor ve abra kadabra , istediğimiz oluyor. Niyetimiz, fikrimiz olumlu değilse oklar boşa gidiyor.
bakın bir iki örnek verelim:
eğer siz "kendimi kısıtlamıyorum" derseniz
kısıt kelimesi sihri bozar , yani zihninizde bir kısıtlanma kavramı vardır , bu sizi ne derseniz deyin kıstlar. Oysa bunun yerine
"kendimi özgür hissediyorum, dilediğim eylemi yapıyorum" derseniz yolunuz açılır. ( abra kadabra)
Zor ve yoğun bir işten söz ederken " şu cenazeyi bir kaldıralım" derseniz yükünüz azalmaz , artar ama " işlerimi düzene koyuyor ve sonuca varıyorum " derseniz abra kadabra işinizi zor da olsa bitirirsiniz.
Yeni bir işe başlarken " şu işten bir boyumuzun ölçüsünü alalım" derseniz başarısız olacağınız kesindir. Oysa " çalışıyor, araştırıyor ve yeni eylemler yaparak bu işi başarıyorum" derseniz abra kadabra sonuca varırsınız.

Bu kadar basit işte. Haydi düşüncelerinizi ve niyetinizi kontrol edin ve tabi eyleme geçin bakın neler oluyor, sihre gerek kalmadan. Belki de sihir dediğimiz budur. Abra kadabrayı yabana atmayalım.